Öncelikle sizi baştan uyarmak istiyoruz, çünkü çıkacağınız bu Gap turu gezisi size bambaşka dünyaların ve hayatların kapısını aralayacak. Bölgenin mimari yapısı, gelenekleri ve arkaik havası adeta Türkiye’den ayrı bir dünyaya geldiğiniz hissi uyandıracaktır.
Güneydoğu Anadolu deyince akla Fırat ve Dicle nehri gelmektedir. Bu nehirlerin birleştiği yer olan Mezopotamya bereketli toprakları nedeniyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu açıdan medeniyet tarihi açısından oldukça zengin bir bölgeyi gezdiğinizi aklınızdan çıkarmamalısınız.
Gap turu gezinize Evliya Çelebi’nin ‘dünyanın gözbebeği olan şehir’ diye tabir ettiği Gaziantep ile başlayabilirsiniz. Öncelikle Gaziantep Arkeoloji Müzesi ve Etnografya müzelerini gezerek şehrin tarihi yapısı hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. Sonraki durağınız ise Bakırcılar ve Sedefçiler Çarşısı olabilir. Gaziantep’in meşhur sedef işçiliği ile süslenmiş bakır hediyelik eşyalarından mutlaka sevdiklerinize küçük hediyeler almalısınız. Tabii bir de organik ürünlerin bulunduğu Almacı Pazarı da mutlaka görmeniz gereken şehrin simgesi olan otantik mekânlardan biridir. Tarihi Antep taş evlerini de gezmeden şehirden ayrılmamalısınız. Ve son olarak ve belki de en önemlisi Gaziantep’in meşhur ekşili köfte, Ali nazik, Antep usulü lahmacun, fıstıklı katmer, İçli köfte, patlıcan kebabı ve soğan kebabı ve yanında da mercimekli bulgur pilavını tatmanız şiddetle önerilir.
Gaziantep’ten ayrılmadan görmeniz gereken diğer yerler ise; Dülük Antik Kenti, Belkıs/Zeugma Antik Kenti, Birecik Barajı, Fırat Nehri mutlaka gitmişken görmeniz gereken yerler arasındandır.Birecik Kelaynak Kuşlarının seyri de hayvan severler için hoş bir etkinlik olacaktır.
Güneydoğu Anadolu’da ikinci durağınız ise Adıyaman şehri sınırları içinde yer alan Nemrut Dağı Tapınağı ve Tanrı Zeus heykellerini ziyaret olmalıdır. Dev mitolojik Tanrı heykellerinin günün ilk ışıklarındaki iz düşümü size mükemmel bir görsel ziyafet yaşatacağını hiç tereddütsüz söyleyebiliriz. Tabii güneşin batışı da Nemrut Dağı’nda bir başka şölen yaratıyor. Bu sebeple Nemrut Dağı’na çıkacağınız saatleri size bırakıyoruz.
Nemrut’taki büyüleyici atmosferden sonra sizi ”peygamberler şehri” Şanlıurfa’daki ilahi atmosfer karşılayacaktır. Bu şehirdeki gezi programınız Eyüp Peygamber Makamı, Harran Ovası, Harran Antik Kenti (Harran Ulu cami, Harran Üniversitesi, Konik Kubbeli Tarihi Harran Evleri, Harran Kalesi, Şehir Surları vd.) Bazda Mağaraları, Han-el Ba rur Kervansarayı, Şuayb Şehri, Soğmator Şehir Kalıntılarının gezilmesi ile başlamalıdır. Ve tabii Şanlıurfa’nın en önemli simgelerinden Balıklı Göl’ü görmeden bu şehirden ayrılmak olmaz. Gece de mükemmel bir sıra gecesinin ardından bu şehri de iliklerinize dek yaşamış olacağınızı düşünüyoruz.
Ve sırada sizi Güneydoğu Anadolu’nun kozmopolit şehri, zamanının İpek Yolu ticaret merkezlerinden Mardin beklemektedir. Bu kozmopolit şehri tüm ayrıntılarıyla gezmenizi ve yaşamanızı sağlayacak gezi programınızın şu şekilde olmasını önerebiliriz: Kasimiye Medresesi, Kırklar Kilisesi, Arkeoloji Müzesi, Tarihi Mardin Evleri, Ulu Cami, Kayseriye Bedesteni, Tellallar Çarşısı, Kız Lisesi, Sultan İsa (Zinciriye) Medresesi, Tarihi Mardin PTT Evi, Şehidiye Cami, Sıttı Radiye Medresesi ve Firdevs Köşkü gezilmesinin ardından Deyrülzaferan Süryani Manastırını, Dara antik kentini gezebilirsiniz. Nusaybin Kamışlı sınır kapısı, Mor Yakup Manastırı ve Zeynel Abidin Türbesini de gezi programınıza eklemeyi unutmayın.
Güneydoğu Anadolu’nun vazgeçilmez simgelerinden tarihi Hasankeyf Antik Kenti, Tarihi Hasankeyf Köprüsü, Hasankeyf Kalesi de gezi programınızın içinde olması gereken ve sizi o dönemin atmosferi ile sarıp sarmalayacak nadide miraslarımızdan biridir.
Batman’daki Hasankeyf ziyaretinizin ardından Siirt’e de şöyle bir uğrayıp Malabadi Köprüsü’nü de görmeden gitmek olmaz diyoruz. Ve oradan son olarak Güneydoğu Anadolu’nun başkenti sayılan Diyarbakır’a rotamızı çeviriyoruz. Diyarbakır şehir merkezini şöyle bir turladıktan sonra Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, İç Kale, Saint George Kilisesi, Komutan Atatürk Köşkü ve Hz. Süleyman Cami görmeniz gereken önemli yer arasındadır. Ayrıca Diyarbakır’ın yetiştirdiği önemli yazar ve şairlerimiz Ziya Gökalp ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın müze haline getirilmiş evlerini mutlaka görmelisiniz. Ve tabii ki şehrin simgelerinden Meryem Ana Süryani Kilisesi ve Diyarbakır Şehir Surları ve Kapıları Diyarbakır turunuzun son durakları olmalıdır.
ANTAKYA- HALFETİ – URFA-MARDİN-ADIYAMAN-GAZİANTEP
Suyun Anadoluya Yazdığı Tarih
Zeugma Müzesi ve Halfeti Farkı ile !
Mardin Konaklama Farkı İle !
Urfa Sırageceleri Farkı !
1.Gün – Bursa – Hatay – Antakya Müzesi – Halfeti
Sabah kahvaltının sonrasında HABİB NECCAR DAĞI eteklerindeki ST. PIERRE KİLİSESİ turumuzu yapıp Roma dönemi zenginliğini yansıtan dünyanın en önemli mozaik müzelerinden ANTAKYA MÜZESİ’ ni geziyoruz. Buradaki gezimiz sonrası öğle yemeği molası veriyoruz ve Hatay’ın meşhur künefelerinden tadacağımız leziz bir mola veriyoruz. Ardından yolumuza devam ediyoruz. Yolumuzun sonunda bizi sanki cennetten bir köşe Halfeti karşılıyor. Fırat Nehrinin kenarında dubaların üstünde alacağımız öğle yemeğimizin ardından sular altında kalmış Halfeti’de Fırat Nehrinin kenarında bizi bekleyen teknemiz ile güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. (Hava şartları da uygun olduğu takdirde) Tekne turumuza eski bir yerleşim birimi olan Rum Kale’nin kalıntılarını görme fırsatı bulacağız. Tekne turumuzu tamamlıyor ve siyah gülleriyle ünlü Halfeti’de konaklıyoruz. Akşam yemeği, Urfa Sıra Gecesi ve konaklama otelimizde.
2.Gün – Urfa – Harran – Balıklı Göl – Gümrük Han
Sabah otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardında Halfeti’den ayrılıyoruz ve keyifli bir yolculuk sonrasında Urfa’ya varıyoruz. Urfa’da ilk olarak Anadolu’nun ilk üniversitesi olarak kabul Harran Üniversitesi’ni ziyaret ediyoruz. Assur’lar dan Babil’lilere varana kadar M.Ö 2000 yılına kadar dayanan eski bir tarihi olan ve çok sayıda bilim adamı yetiştiren bu üniversite örenini gezdikten sonra Harran’ın Topak Evlerini ziyaret ediyor ve hatta yöresel Harran kıyafetleri giyip, acı Mırra içtikten sonra şehir merkezine doğru ilerlerken öncelikli gezeceğimiz yer ise Hz Eyüp Peygamber Makamı olacak. Bu bölgede bulunan Hz Eyüp Peygamber Camii’ni de görüp, buradaki manevi ziyaret sonrası Urfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. İçerisinde 20 adet dönem canlandırması, 10.000 eser ve dünyada sadece bu müzede bulunan nadide eserlerle adından söz ettiren Urfa Müzesini gezdikten sonra Balıklı Göl ve çevresindeki muhteşem ve manevi değeri çok yüksek olan yapıları gezmeye başlıyoruz. Halil-ül Rahman Gölü ve Camii, Ayn-ı Zeliha Gölü, İbrahim Peygamber Makamı, İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı yer, Rızvaniye Camii, Mevlid-i Halil Camii ve Dergahı ziyaret edip sizlere serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanda Kapalı Çarşı, kilimciler, isotçular, demirciler, bakırcılar çarşılarını gezip Gümrük Han’da günün sonunda bir kahve içebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
3.Gün – Mardin – Kırklar Kilisesi – Deyr-ul Zaferen – Kasımiye Medresesi
Sabah Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Mardin’e ulaşıyoruz. Kırklar Kilisesi, Mardin Arkeoloji Müzesi ziyaretlerimizi yaptıktan sonra Ulu Camii’yi gezip yukarı Mezopotamya Ovası manzarası eşliğinde, Süryani nüfusun yoğun olarak bulunduğu bu şehrimizde Deyr-ul Zaferen Manastırı’nı gezip Kasımiye Medresesi’ne geçiyor, ziyaretimizi tamamlıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından Kayseriyye pasajında alışveriş için serbest zaman veriyoruz ve sonrasında Midyat’a geçip Midyat konuk evini geziyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği otelimizde.
4. Gün – Adıyaman – Ulu Camii – Nemrut Dağı
Sabah otelde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Adıyaman’a gidiyoruz. Adıyaman’da öncelikli ziyaret noktamız Adıyaman Arkeoloji ve Etnografya müzesi olacak. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası şehir merkezinde Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Döneminde inşa edilmiş Tarihi Ulu Camii’ yi geziyoruz ve sonrasında Adıyaman Kale dibinde çay ve kahve molası veriyoruz. Bu dinlenme molası sonrası öğle yemeği için vereceğimiz serbest zaman ardından otelimizde bizleri bekleyen minibüslerimize binerek(extra) Nemrut Dağı’na gitmek üzere yola çıkıyoruz. Kommagene Krallığının kraliçe ve prensesleri için yapılan Karakuş Tümülüs’üne gideceğiz. Ardından Roma İmparatorluğunun efsanevi generali Septimus Severius’un emriyle IX. Lejyonuna inşa ettirdiği Cendere Köprüsünü görerek aracımızla ulaşabileceğimiz son noktaya kadar ulaşıp, aracımızdan iniyoruz. Merdivenli yol üzerinden zirveye ulaşıp Güneşin Batışını en iyi şekilde görebileceğimiz bir yer bulup beklemeye başlıyoruz. İşte o an kızıl bir renk gözümüzün görebildiği en son noktadan yavaş yavaş alçalmaya başlıyor. Bu muhteşem görsel şölen karşısında büyülenmemek imkânsız. Kommagene Kralı Antiokhos adına yapılan Tümülüs’ü ve Doğu-Batı Teraslarını, burada bulunan devasa heykelleri görüyoruz. Kral Antiokhos vasiyetinde “Ben öldükten sonra beni Nemruta gömün, Öldüğüm gün bayram olsun ve her yıl kutlansın halkım bugün burada gönlünce yesin, içsin ve eğlensin” demiştir. Geçireceğimiz keyifli anların ardından otelimize gidiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
5.Gün – Kahramanmaraş – Gaziantep – Zeugma Mozaik Müzesi – Orhun Kitabeleri
Sabah otelde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Kahramanmaraş’a geçiyoruz ilk durağımız bakırcılar çarşısı ve sütçü iman heykelini görüyor dövme dondurmalarını yedikten sonra, Gaziantep’te gidiyoruz. Gaziantep’teki ilk gezi noktamız Birecik Barajının suları altında kalan tarihi Zeugma Antik Kentinden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği mozaik literatüründeki sıralamayı değiştiren koleksiyonunun bulunduğu Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesine gidiyoruz. Yapı bakımından modern bir tarza sahip olan müzenin arkeoloji kısmına geçerek tarih öncesi fosil ve insanların kullandığı eşyalar, mezar gibi eserleri görüp müzeden ayrılıyoruz. Sonrasında yemek konusunda adıyla anılan bir kente gelip de yöresel lezzetleri tatmadan olmaz diyerek yemeğe gidiyoruz ve meşhur Ali Nazik ve diğer kebapların tadına bakıyoruz. Gaziantep baklavasının da tadına bakıp alışveriş yaptıktan sonra günümüzde hala faal olan Naib Hamamının önünde durup 14 Şehitler Anıtını geziyor ve Dokurcum Meydanında bulunan 3 abide ve 6 mermer sütun içerisine monte edilen levhalarda, hem Türkçe hem de Göktürk yazılarını barındıran Orhun Kitabelerini görüyoruz. Kale-i Füsun ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan Gaziantep (Ayıntap) Kalesini ziyaret ediyoruz.Antep Kurtuluşuna merkezlik etmiş, Şehit Kamil, Kara Yılan, Şahin Bey gibi önemli kahramanlarının anlatıldığı bu kale gezisinde Gaziantep Mudafasının 2. Çanakkale olarak neden adlandırıldığını anlayacaksınız. Milli Mücadele Dönemi’nin en önemli kahramanı olan Kale’nin ziyareti sonrası tarihi çarşılarda gezimize başlıyoruz. Zeytin Han’da yapacağımız gezi sonrasında vereceğimiz kısa alışveriş molasının ardından tarihin içinde bakır sesleri ile teknolojiye direnen Bakırcılar Çarsısından geçerek Almacı Pazarını, Zincirli Bedesteni görüp 17.yüzyılda Tekke Camii Külliye binası içine kahve-kütüphane olarak kullanılan günümüzde Tahmis Kahvesi olarak anılan mekânda Sütlü Menengiç Kahvelerimizi içerek kısa bir mola ile serbest zaman veriyoruz sonra Doğu’nun en önemli el sanatı olan Sedef Kakma ve Tel Kırma işlemeciliğinin Anadolu’da kalan üç atölyesinden birisine ev sahipliği yapan Gaziantep’te sanatın tüm yapılış aşamalarını görerek alışveriş yapma sansı buluyoruz. Sonrasında otelimize yerleşiyoruz Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
6.Gün – Nur Dağları – Adana – Seyhan Nehri – Bursa Dönüş
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelden ayrılıyoruz. Nur Dağları’nı görerek Yer Fıstığı Diyarı Osmaniye üzerinden Adana’ya ulaşıyoruz. Burada Panoramik olarak Seyhan Nehri’ni görüyoruz ve sonrasında ilk inşaası Geç Hitit İmparatorluğu Kralı I. Arnuwanda tarafından M.Ö 1550 yılında yapılan Adana Taş Köprü’yü geziyoruz. Dünyada halen hazırda kullanılan en eski köprü ünvanını elinde bulunduran bu köprüyü gezip fotoğrafladıktan sonra Adana’da 1998 yılında Sakıp Sabancı’nın memleketine bir hediye olarak yaptırdığı muazzam cami’yi görmek için Adana Merkez Sabancı Cami’ne gidiyoruz. Alanında uzman rehberimizde bu yapı hakkında bilgi aldıktan ve fotoğraf molasından sonra yola çıkarak Aksaray, Konya, Afyon yolu ile geri dönüşe başlıyoruz ve gerekli molaların ardından nadide şehrimize ulaşıp bir dahaki GizmoTur organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.